SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

KASSAME BAHSİ

<< 1674 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF’İN DEVAMI:

 

22 - (1674) حدثنا شيبان بن فروخ. حدثنا همام. حدثنا عطاء عن صفوان بن يعلى بن منية، عن أبيه. قال:

 أتى النبي صلى الله عليه وسلم رجل، وقد عض يد رجل، فانتزع يده فسقطت ثنيتاه (يعني الذي عضه). قال: فأبطلها النبي صلى الله عليه وسلم. وقال (أردت أن تقضمه كما يقضم الفحل؟).

 

[ش (فأبطلها النبي صلى الله عليه وسلم) أي حكم بأن لا ضمان على المعضوض. وكذلك معنى قوله: فأهدر ثنيته].

 

{22}

Bize Şeybân b. Ferrûh rivayet etti. (Dediki): Bize Hemmâm rivayet etti. (Dediki): Bize Atâ', Safvân b. Ya'lâ b. Münye'-den, o da babasından naklen rivayet etti. Şöyle demiş:

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e bîr adam geldi, bu adam birinin elini ısırmış; o da elini çekmiş ve iki ön dişi (yâni ısırdığı kimsenin dişleri) düşmüştü. Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) bu dâvayı iptâl etti; ve: «Onu aygırın kemirdiği gibi kemirmek mi istedin?» buyurdular.

 

 

23 - (1674) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا أبو أسامة. أخبرنا ابن جريج. أخبرني عطاء. أخبرني صفوان بن يعلى بن أمية عن أبيه. قال:

 غزوت مع النبي صلى الله عليه وسلم غزوة تبوك. قال: وكان يعلى يقول: تلك الغزوة أوثق عملي عندي. فقال عطاء: قال صفوان: قال يعلى: كان لي أجير. فقاتل إنسانا فعض أحدهما يد الآخر (قال: لقد أخبرني صفوان أيهما عض الآخر) فانتزع المعضوض يده من في العاض. فانتزع إحدى ثنيتيه. فأتيتا النبي صلى الله عليه وسلم. فأهدر ثنيته.

 

{23}

Bize Ebû Bekir b. Ebî Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Ebû Usâme rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Cüreyc haber verdi. (Dediki): Bana Atâ' haber verdi. (Dediki): Bana Safvân b. Ya'lâ b. Ümeyye, babasından naklen haber verdi. Babası şöyle demiş :

 

Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e birlikte Tebûk gazâsına iştirak ettim. (Ya'lâ: Bu gaza bence en sağlam amelimdir, demiş.) Atâ' da şunu söylemiş: Safvân dedi ki: Ya'lâ «Benim bir çırağım vardı; bir insanla kavga etti de biri diğerinin elini ısırdı. (Safvân bana hangisi diğerini ısırdığını söyledi.) Derken ısırılan şahıs elini ısıranın ağzından çekiverdi; ve iki ön dişinden birini çıkardı. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'e geidüer. Fakat o adamın ön dişini heder kıldı.» dedi.

 

 

(1674) - وحدثناه عمرو بن زرارة. أخبرنا إسماعيل بن إبراهيم. قال: أخبرنا ابن جريج، بهذا الإسناد، نحوه.

 

{…}

Bize bu hadîsi Amr b. Zürâra da rivayet etti, (Dediki): Bize İsmail b. İbrahim haber verdi. (Dediki): Bize İbni Cüreyc bu isnâdla bu hadisin benzerini haber verdi.

 

 

İzah:

Buradaki Imrân b. Husayn rivayetlerini Buhâri «Diyât, İcâre, Cihâd» ve «Megâzî» bahislerinde; Tirmizî ile İbni Mâce «Diyât da; Nesaî «Kısas» bahsinde tahrîc etmişlerdir.

 

Hadîsin muhtelif rivayetlerinden anlaşılıyor ki, bahis mevzuu kavga Hz. Ya'lâ ile çırağı arasında vuku' bulmuş ve Ya'lâ (Radiyallahu anh) çırağının kolunu ısırmıştır. Gerçi hadîsin bir rivayetinde Ya'lâ (Radiyailahu anh)'ın: «Benim bir çırağım vardı; bir insanla kavga etti de biri diğerinin elini ısırdı...» dediği bildiriliyorsa da bu söz ısıranın kendisi olmasına aykırı değildir. Çünkü bir insan kendini kinaye yolu ile anlatarak dinleyenden gizleyebilir. Bu bâbta Nevevî şunları söylemiştir: «Hafızlar diyorki: Sahîh ve meşhur olan kavle göre ısırılan Ya'lâ değil, çırağıdır. Mâmâfîh vak'anın Ya'lâ ile çırağı arasında bir veya iki zamanda iki defa cereyan etmiş olması da ihtimâl dahilindedir Kurtubî, Hz. Ya'lâ'nın büyük bir zât olduğunu dikkate alarak ısırmayı ona yakıştıramamış; çırağına hamletmeyi evlâ görmüştür. Resûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)'in:

 

«Ver elini de ısırsın, sonra çek!..» buyurması, emir değil red ve inkârdır. Yâni: Sen elini ısırması için onun ağzına koyamıyorsun. O hal­de onun elini senin ağzından çekmesine neden canın sıkılıyor da işlediği cinayeti ödetmek istiyorsun? demek istemiştir.

 

Hadîs-i şerifte geçen: «Bu dâvayı iptâl etti» ve «O adamın ön dişini heder kıldı» cümlelerinden murâd: Dişi çıkarılan zâta bir şey ödenmeyeceğine hükmetmesidir.